Sigaramın dumanı tütüyor
Dudaklarından kasıklarına
Gözlerin sonbaharda bir orman
Uçsuz bucaksız
Yağmur yağıyor bazen gözlerine
Buğulu bir camın arkasından seyrediyorum seni
Gülüşün bir kıvılcım gönlümdeki denizleri yakan
Asma yüzünü dur
Bakma yerlere hüzünlü hüzünlü
Kaldır başını sen güldükçe yanıyor şehrin ışıkları
Sokak lambaları değil
Susma anlat
Anlat ki dalgalansın denizler
11 Eylül 2014 Perşembe
Cumartesi
Bırak bunları gökyüzüne bak
Kokusunu çek denizlerin sonbaharın
Ellerimi tut yıldızlara bakalım
Senin gülüşünle aydınlanan
Bir cumartesi gecesi gel
Dağınık saçlarınla
Kafan karışık olmasın
Bırak bunları gökyüzüne bak
Bazı geceler ağlar gökyüzü
Gönlümün uçurtmasını tutuyorsun
Salıversen bir sonbahar gecesi
Yine yaprak dökümü gönlünün
Nereye gideceğini bilememenin sancısı
Bunu en iyi sonbaharda dökülen yapraklar bilir
Bazı geceler ağlar gökyüzü
Kokusunu çek denizlerin sonbaharın
Ellerimi tut yıldızlara bakalım
Senin gülüşünle aydınlanan
Bir cumartesi gecesi gel
Dağınık saçlarınla
Kafan karışık olmasın
Bırak bunları gökyüzüne bak
Bazı geceler ağlar gökyüzü
Gönlümün uçurtmasını tutuyorsun
Salıversen bir sonbahar gecesi
Yine yaprak dökümü gönlünün
Nereye gideceğini bilememenin sancısı
Bunu en iyi sonbaharda dökülen yapraklar bilir
Bazı geceler ağlar gökyüzü
KIYAMET ÇİÇEKLERİ
Karanlıktayım yine zifiri
Nereye gideceğini bilememenin sancısı
Yanan ışıklar
Sönen umutlar
Küçük huzur dakikaları her şeyi unuttuğum
Sonra kar çiçeği hüznü
Baharda açar bütün çiçekler ben hep kışın ortasındayım
Ucu bucağı yok kıyametin
Kıyamet çiçekleri gönlümün her daim açar
Bütün felaketinle gel.
Nereye gideceğini bilememenin sancısı
Yanan ışıklar
Sönen umutlar
Küçük huzur dakikaları her şeyi unuttuğum
Sonra kar çiçeği hüznü
Baharda açar bütün çiçekler ben hep kışın ortasındayım
Ucu bucağı yok kıyametin
Kıyamet çiçekleri gönlümün her daim açar
Bütün felaketinle gel.
4
Yalnızım
Bütün kirin pasın içinde
Tozlu yollar yağan yağmurlar
Yabancı yüzler
Kum taneleri ellerimden kayan
Birde kırık kalpler yara izlerimi hatırlatan
Bütün kirin pasın içinde
Tozlu yollar yağan yağmurlar
Yabancı yüzler
Kum taneleri ellerimden kayan
Birde kırık kalpler yara izlerimi hatırlatan
15 Temmuz 2014 Salı
Gece
Bir geceyim uçsuz bucaksız
Hiç gece uçurtma uçurtmadım
Ve karanlığım yerli yersiz
Ama sokak lambaları var yıldızları kirleten
Ve karanlığım yerli yersiz
Ama sokak lambaları var yıldızları kirleten
Ve trenler hüzün taşıyan bucak bucak
Eski bir kitabım yaşlı bir sahafta
Yağmurlu bir günde unutabilirsin beni
Ya da sıcak bir yaz gecesi
Yapraklar dans edebilir gönlünde
Bir sonbahar akşamı gocunmam.
Ya da sıcak bir yaz gecesi
Yapraklar dans edebilir gönlünde
Bir sonbahar akşamı gocunmam.
Soğuk
Anlamsız kuşlar uçuyor yöremden
Onlar mı haklı ben mi
Bir atın sırtında geçirebilirim tüm hayatımı
Birde uçurtmalar varlar
Yağmur yağıyor gönlüme adını bilmediğim
Saçlarım kupkuru
Dökülen yapraklar açan çiçekler gönlümde
Amansız bir yağmur bu
Bazen karla karışık bazen gözyaşı.
Onlar mı haklı ben mi
Bir atın sırtında geçirebilirim tüm hayatımı
Birde uçurtmalar varlar
Yağmur yağıyor gönlüme adını bilmediğim
Saçlarım kupkuru
Dökülen yapraklar açan çiçekler gönlümde
Amansız bir yağmur bu
Bazen karla karışık bazen gözyaşı.
26 Haziran 2014 Perşembe
Çin seddi
düşünüyorum anlamlı anlamsız
yürüyorum amaçlı amaçsız
koşmak istiyorum bazen
kim kurdu bu çin seddini gönlüme
hayat akıyor belli belirsiz
dur demek istiyorum bazen
geri dön ve bu pisliği temizle
yağmur yağıyor karla karışık
buz tutuyor ellerim ayaklarım
duvarlar labirentler lanet olası çukurlar
gidiyorum düz bir çizgi üzerinde hareket edebilirim
aya bak güneşin yansıması
sahte ama güzel
hayat gibi aşk gibi değil
gönlünde uçuşan uçurtmalar
hepsi ipinden kurtulduğunda
gidecek misin
bazen yarım bazen çeyrek
sen dinleme bunları
ne yazdığımı ben de bilmiyorum.
yürüyorum amaçlı amaçsız
koşmak istiyorum bazen
kim kurdu bu çin seddini gönlüme
hayat akıyor belli belirsiz
dur demek istiyorum bazen
geri dön ve bu pisliği temizle
yağmur yağıyor karla karışık
buz tutuyor ellerim ayaklarım
duvarlar labirentler lanet olası çukurlar
gidiyorum düz bir çizgi üzerinde hareket edebilirim
aya bak güneşin yansıması
sahte ama güzel
hayat gibi aşk gibi değil
gönlünde uçuşan uçurtmalar
hepsi ipinden kurtulduğunda
gidecek misin
bazen yarım bazen çeyrek
sen dinleme bunları
ne yazdığımı ben de bilmiyorum.
25 Ocak 2014 Cumartesi
3
Yalnızım
Bir rüzgarın ucunda
İnsanlar görüyorum
Hafif kambur
Yürüyorlar başları eğik
Kaybettikleri kalplerini arar gibi
Bir rüzgarın ucunda
İnsanlar görüyorum
Hafif kambur
Yürüyorlar başları eğik
Kaybettikleri kalplerini arar gibi
14 Ocak 2014 Salı
2
Yalnızım
çürümüş bir elma kadar
çöldeki kum taneleri gibisiniz
siz hepiniz
bende sizin gibiyim
çölde bir kum tanesi gibi
ama yalnızım
aynısınız noksansız hepiniz
bir kum saatinin içindesiniz
hiç bir halta yaramadığınızdan haberiniz yok
bende o kum saatindeyim
sizin gibi
ama yalnızım
sıkışıp kalmışsınız bu lanet yerde
egonuzda sıkışıp kalmışsınız
bencilliğiniz de sıkışıp kalmışsınız
yalanlarınız da sıkışıp kalmışsınız
evet siz hepiniz
bende oradayım
ama yalnızım
sadece dönüp duran bir dünya ellerimde
koşuyorum o çölde seraplar görüyorum bazen
seni görüyorum hemen anlıyorum serap olduğunu
koşuyorum hiç durmadan
sonu yok bu yolun biliyorum
sadece koşuyorum
bacaklarıma kramp girmesi umurumda değil koşuyorum
sizden kaçıyorum
evet sizden hepinizden
ama kurtulamıyorum
senden kaçmıyorum sende onlar gibisin biliyorum
ama senden kaçmıyorum artık
anladım senden kaçmak imkansız biliyorum
çünkü sen bendesin nereye gitsem seni de götürüyorum
kanatlanıp uçmana izin vereceğim bir gün biliyorum
göçmen kuşlar gibi süzüleceksin gönlümden biliyorum
hayır kızmıyorum artık üzülmüyorum da
mevsimli mevsimsiz bir gece uçup gideceksin işte.
çürümüş bir elma kadar
çöldeki kum taneleri gibisiniz
siz hepiniz
bende sizin gibiyim
çölde bir kum tanesi gibi
ama yalnızım
aynısınız noksansız hepiniz
bir kum saatinin içindesiniz
hiç bir halta yaramadığınızdan haberiniz yok
bende o kum saatindeyim
sizin gibi
ama yalnızım
sıkışıp kalmışsınız bu lanet yerde
egonuzda sıkışıp kalmışsınız
bencilliğiniz de sıkışıp kalmışsınız
yalanlarınız da sıkışıp kalmışsınız
evet siz hepiniz
bende oradayım
ama yalnızım
sadece dönüp duran bir dünya ellerimde
koşuyorum o çölde seraplar görüyorum bazen
seni görüyorum hemen anlıyorum serap olduğunu
koşuyorum hiç durmadan
sonu yok bu yolun biliyorum
sadece koşuyorum
bacaklarıma kramp girmesi umurumda değil koşuyorum
sizden kaçıyorum
evet sizden hepinizden
ama kurtulamıyorum
senden kaçmıyorum sende onlar gibisin biliyorum
ama senden kaçmıyorum artık
anladım senden kaçmak imkansız biliyorum
çünkü sen bendesin nereye gitsem seni de götürüyorum
kanatlanıp uçmana izin vereceğim bir gün biliyorum
göçmen kuşlar gibi süzüleceksin gönlümden biliyorum
hayır kızmıyorum artık üzülmüyorum da
mevsimli mevsimsiz bir gece uçup gideceksin işte.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)