işlek bir hançer parlıyor şakaklarımda acele etmiyorum
gömleğimi söküyorum bu ellerimle
düşen yaprakları toplayıp yollar yapıyorum şeritsiz
yalnızlığımı örtecek battaniyeler ıslak
üşüdükçe aklıma gelenler dünyanın kabına sığmıyorlar
bir dağın kıvrımları gibi sivri yanlarım
kumbaramı getirin bana hisleri biriktireceğim
çektiler ya perdeleri bitti bölüm
her yükselişin bir de düşüşü var
işte bu gözlerle gördüm
bir ateş yakın yoksa kör olacağım
gördüklerim görmediklerimle savaşırsa kaybederim
dumanla haberleşiyoruz görüyorum
kuşlar yuva yapmış gönlüne
bırak onları şapkamda besleyeceğim
duyduklarım duymadıklarıma anlatsın
gitmekle gelmek arasındaki farkı bilmiyorum
huzuru şuramda biriktirdim bir nefes çek
ben daha uyanmadım o ince rüyadayım hala