30 Eylül 2015 Çarşamba

Kalbime bir at sıkışmış
Dört nala koşmak istiyor da
Bacağını kırmışlar sanki
Şimdi bir mermi de sen sıkma
Ben ağlarsam trenler kovalasın beni
Modern dünyanın külleri savrulsun eski medeniyetlere

14 Eylül 2015 Pazartesi

Işık

Açın ışıkları kapatmayın
Sahip olduğunu sandığın her şey bir yalansa
Ne yaparsın?
Susma şimdi susmanın sırası değil
Açın şu ışıkları yeter

Her şeyin sandığın kadın ya senin hiçliğin ise
Hiçliğe dokunabilir misin?
Ezebilir misin onu avuçlarında?
Üfleyebilir misin bir tütün dumanı gibi
Işıklar diyorum neden kapalılar?

Şimdi atılmış bir izmaritten farkımız ne?
Konuş diyorum susma şimdi sırası değil
Kurumuş bir nehirden farklı mıyız?
Çok soru sordum biliyorum ama bitmedi
Işıkları sen mi kapattın?

Bacağı kırılan atları vururlar
Artık basabilirsin bütün anıların üstüne
Gözyaşların dolduramaz bizim nehrimizi ağlama
Şu lanet olası karanlık
Sadece bir ışık.