19 Kasım 2012 Pazartesi

Eskiden

Zaman yoktu eskiden
Kravat da yoktu
Uçurtma vardı eskiden
Uçurtma gece uçsa ne fark eder?

Zaman yoktu eskiden
Salıncak vardı aşağı sokakta
Elbet bana da gelecekti sıra

Sınırlar yoktu eskiden
Komşunun bahçesinin telleri vardı
Başım döndü sevgilim
Aşktan değil
Zehirli elmadan

Aşk hep vardı sevgilim
Hiç yok olmadı
Sen gittin
Uçurtma havada kaldı.

Ses

Güzel havaları hiç sevmezdi. Ne demiş Orhan Veli ''beni bu güzel havalar mahvetti.'' Geçen gece o sarı kuyurklu yıldız orada hiçi kımıldamadan ona bakarken anlamış ne kadar yalnız olduğunu. Hepimiz bir misafiriz sonuçta (Orhan Gencebay çok büyük sanatçı). Kaç kere kazık yediğini saymaya çalıştı beceremedi. Her şeye alışıyor da insan ölüme alışmak diye birşey yok bu misafirlikte. İlk sevdiği kızı hatırlamaya çalıştı sonra, kuyruklu yıldız inatla ona bakıyordu, ay dolunaydı. Keşke dedi keşke yağmur yağsa buz gibi bir rüzgar esse, bir anda nefesi onun nefesine karışırmıydı acaba? Aşkı dramatize etmeye bayılırdı. Hiç aşık olmadığından belkide. Ben sana hep telefon etmek istedim. Onun yerine bir güvercin aldım şimdi onu besliyorum. Güç nedir nasıl güçlü olunur bilmiyorum, güçlü olmaya ihtiyacım yok, başkasına da, benim sana da ihtiyacım yok. Belki de hiç olmadı birine güvenirsin, yüzüne güler, ellerini tutar, seni öper, sabah onunla uyandığında gözlerinde ufak bir telaş görürsün işte bu aşk dersin ya da öyle sanarsın bilemiyorum sonra o gider, yine gelir sana onu unutmanı söyler susarsın ya da ben sustum sonra derin bir sessizlik gittikçe artan bir sessizlik başlar susmak en zorudur derler oysa ben hayatım boyunca hep kolaya kaçtım ya da geç kaldım.